Kripto Varlıklar alanındaki işletmelerin gelişimi, çok yönlü bir eğilim göstermekte ve TradFi piyasasıyla entegrasyon giderek derinleşmektedir. Bu büyük çerçevede, üç ana iş modeli gözlemleyebiliriz:
Öncelikle, dijital varlıkları merkezine alan halka açık şirketler var. MicroStrategy, sürekli finansman sağlayarak Bitcoin satın alan ve kurumsal seviyede "coin biriktiricisi" haline gelen tipik bir temsilcidir. Bazı taklitçiler ise, dijital varlık portföylerini genişletmek için holding şirketleri aracılığıyla Ethereum, Solana gibi diğer kripto varlıkları satın almayı veya doğrudan elde bulundurmayı tercih etmiştir.
İkincisi, şifreleme işine odaklanan şirketler de halka açılma yoluna gidiyor. Coinbase ve Circle başarılı bir şekilde halka arz edildi, Kraken ve OKX gibi borsalar da halka arz planları üzerinde çalışıyor. Bu, şifreleme sektörünün giderek geleneksel sermaye piyasalarının tanınırlığını kazandığını yansıtıyor.
Üçüncü kategori, geleneksel halka açık şirketlerin şifreleme alanına girmesi, ancak doğrudan kripto varlıklar bulundurmaması. Örneğin, Robinhood 200'den fazla hisse senedinin zincir üzerindeki ticaret hizmetini başlattı ve kendi blok zincirini çıkarma planları yapıyor; Futu Securities, PayPal gibi finansal teknoloji şirketleri ve sabit coin çıkarma hazırlığında olan ticari bankalar bu kategoriye giriyor. Gelecekte halka açılması beklenen ödeme devi Stripe da bu dalgada fırsatlar arıyor.
Bu üç tür şirket, alt varlıklar, finansman yöntemleri ve değerleme mantığı açısından farklılıklar gösterse de, ortak noktaları kripto varlıkların TradFi sistemi ile birleşimini teşvik etmeleridir. Bu birleşim yalnızca şirket düzeyinde değil, aynı zamanda fon akışlarında da kendini göstermektedir.
Dikkate değer olan, bu yıl itibarıyla Ethereum ana ağının yaklaşık 10.3 milyar dolar net fon girişi çekmesi ve güçlü bir çekim gücüne sahip olduğunu göstermesidir. Buna karşılık, bazı ikinci katman ağları olan Base, Arbitrum ve Optimism net fon çıkışı yaşarken, Solana ekosistemindeki fon akışı esasen dengede kalmaktadır. Bu durum, yatırımcıların farklı blok zinciri platformları arasında fon tahsisatlarının değiştiğini yansıtmakta olup, piyasanın her bir kamu zincirinin gelecekteki gelişim beklentilerine yönelik farklı beklentileri olabileceğini işaret ediyor.
Şifreleme varlıkları pazarının sürekli olgunlaşmasıyla, daha fazla yenilikçi iş modeli göreceğimizi ve şifreleme ekonomisinin TradFi ile daha derin bir entegrasyonunu teşvik edeceğimizi bekliyoruz. Bu trend, yalnızca yatırımcılara yeni fırsatlar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm finansal sistemin gelecekteki gelişimi için de bir yön belirlemektedir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
3
Repost
Share
Comment
0/400
GasWaster
· 11h ago
Biz Ethereum layer1'i seviyoruz.
View OriginalReply0
SmartContractWorker
· 11h ago
Temel olarak L1'e bakmak gerekiyor.
View OriginalReply0
StablecoinArbitrageur
· 12h ago
*sigh* perakende fomo l2'ye girerken eth sessizce 10.3b'lik giriş yapıyor... klasik piyasa verimsizliği oyunu
Kripto Varlıklar alanındaki işletmelerin gelişimi, çok yönlü bir eğilim göstermekte ve TradFi piyasasıyla entegrasyon giderek derinleşmektedir. Bu büyük çerçevede, üç ana iş modeli gözlemleyebiliriz:
Öncelikle, dijital varlıkları merkezine alan halka açık şirketler var. MicroStrategy, sürekli finansman sağlayarak Bitcoin satın alan ve kurumsal seviyede "coin biriktiricisi" haline gelen tipik bir temsilcidir. Bazı taklitçiler ise, dijital varlık portföylerini genişletmek için holding şirketleri aracılığıyla Ethereum, Solana gibi diğer kripto varlıkları satın almayı veya doğrudan elde bulundurmayı tercih etmiştir.
İkincisi, şifreleme işine odaklanan şirketler de halka açılma yoluna gidiyor. Coinbase ve Circle başarılı bir şekilde halka arz edildi, Kraken ve OKX gibi borsalar da halka arz planları üzerinde çalışıyor. Bu, şifreleme sektörünün giderek geleneksel sermaye piyasalarının tanınırlığını kazandığını yansıtıyor.
Üçüncü kategori, geleneksel halka açık şirketlerin şifreleme alanına girmesi, ancak doğrudan kripto varlıklar bulundurmaması. Örneğin, Robinhood 200'den fazla hisse senedinin zincir üzerindeki ticaret hizmetini başlattı ve kendi blok zincirini çıkarma planları yapıyor; Futu Securities, PayPal gibi finansal teknoloji şirketleri ve sabit coin çıkarma hazırlığında olan ticari bankalar bu kategoriye giriyor. Gelecekte halka açılması beklenen ödeme devi Stripe da bu dalgada fırsatlar arıyor.
Bu üç tür şirket, alt varlıklar, finansman yöntemleri ve değerleme mantığı açısından farklılıklar gösterse de, ortak noktaları kripto varlıkların TradFi sistemi ile birleşimini teşvik etmeleridir. Bu birleşim yalnızca şirket düzeyinde değil, aynı zamanda fon akışlarında da kendini göstermektedir.
Dikkate değer olan, bu yıl itibarıyla Ethereum ana ağının yaklaşık 10.3 milyar dolar net fon girişi çekmesi ve güçlü bir çekim gücüne sahip olduğunu göstermesidir. Buna karşılık, bazı ikinci katman ağları olan Base, Arbitrum ve Optimism net fon çıkışı yaşarken, Solana ekosistemindeki fon akışı esasen dengede kalmaktadır. Bu durum, yatırımcıların farklı blok zinciri platformları arasında fon tahsisatlarının değiştiğini yansıtmakta olup, piyasanın her bir kamu zincirinin gelecekteki gelişim beklentilerine yönelik farklı beklentileri olabileceğini işaret ediyor.
Şifreleme varlıkları pazarının sürekli olgunlaşmasıyla, daha fazla yenilikçi iş modeli göreceğimizi ve şifreleme ekonomisinin TradFi ile daha derin bir entegrasyonunu teşvik edeceğimizi bekliyoruz. Bu trend, yalnızca yatırımcılara yeni fırsatlar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm finansal sistemin gelecekteki gelişimi için de bir yön belirlemektedir.