Solana'nın güçlü yükselişi: Arkasındaki derin mantık

Son dönemlerde Solana (SOL)'in sürekli güçlü performansı piyasanın geniş dikkatini çekti. Bu yazıda, SOL'un pump mantığını birkaç benzersiz açıdan analiz edecek ve gelecekteki hareketini tartışacağız.

1. İnanç dipten gelir, uzlaşma yükselişle doğar

Ethereum'un ( tarihsel grafiklerini karşılaştırdığımızda, bazı ilginç benzerlikler keşfedebiliriz. Önceki boğa piyasasında, ETH en düşük noktadan neredeyse 60 kat yükseldi. Ancak, ondan önce 1440 dolardan 81.79 dolara düştü ve bu, %94'lük bir kayıp oldu. Buna karşılık, SOL 259.9 dolardan 8 dolara düştü ve kaybı %97 oldu.

Bu tür aşırı piyasa dalgalanmaları genellikle büyük çaplı satışlara yol açar ve neredeyse tüm yatırımcıların hesaplarını boşaltır. Bu süreç yalnızca ETH ve SOL'da değil, Bitcoin de defalarca %90'dan fazla düşüşler yaşamıştır. Bu derin geri çekilme aslında sahipleri süzme işlevi görür ve geride kalanlar çoğunlukla kararlı inananlardır.

Fiyatlar yükselmeye başladıkça, proje ekipleri dış yatırımları çekmek için sürekli yeni kazanç fırsatları yaratıyor. Bu aşamada, insanlar temel değişikliklere dikkat etmeye başlar. Fiyatları yükseltenlerin başlıca iki grubu vardır: birincisi, varlıklarını elinde tutan ve pozisyonunu artırmaya devam eden yatırımcılar; ikincisi ise destek seviyesinde veya yükseliş trendinde alım yapan yeni yatırımcılardır. Piyasada tüm potansiyel alıcılar devreye girdiğinde ve uzun vadeli olarak elinde tutmaya başladıklarında, fiyatlar yatay bir konsolidasyon dönemine girebilir, ta ki bir sonraki büyük olay meydana gelene kadar.

2. Varlık yaratmanın önemi

Ethereum, iki boğa piyasası yaşadı ve bunlar, ICO patlaması ve DeFi'nin büyümesi gibi varlık genişlemesi ile birlikte geldi; bu olaylar büyük miktarda likiditeyi kilitledi. SOL da benzer bir süreçten geçti; BONK projesinin başarısı ve Depin kavramının tanıtılması, kullanıcı tabanını genişletmeye ve yeni varlıklar yaratmaya yardımcı oldu.

Açık blok zincirinin başarısı yalnızca teknik avantajlara veya ekosisteminin mükemmeliyetine bağlı değildir, daha da önemlisi kâr fırsatları yaratma yeteneği ve yeni anlatıların çekiciliğidir. Buna karşılık, ETH yüksek Gas ücretleri nedeniyle likidite verimliliğini etkileyen, birçok inananın zaten pozisyon almış olduğu ve PoS mekanizmasındaki token yapısının istikrara kavuşması nedeniyle, yeni fonları çekmek için bir sonraki önemli olayı (örneğin Gas ücretlerinin büyük ölçüde düşmesi veya ETF onayı) beklemesi gerekebilir. Ancak, çok sayıda potansiyel alıcısı olduğu için, kritik olay tetiklendiğinde patlama potansiyeli de oldukça şaşırtıcı olabilir.

3. Piyasa Yapısının Önemi

Genel algının aksine, yüksek derecede merkezi bir token yapısı aslında avantajlı bir faktör olabilir. Fiyat artışını belirleyen anahtar, potansiyel alım tarafındadır, mevcut sahiplerin token dağılımında değil. Sahiplerin stabil olduğu durumlarda, yükseliş trendi oluşturmak daha kolaydır.

Ethereum, bir önceki boğa piyasasında da büyük miktarda kilitli tokena sahipti, bunlar arasında ETH2.0 staking, Grayscale fonunun büyük alımları ve DeFi'deki kilitli tokenlar yer alıyor. Bu faktörler, büyük miktarda likiditeyi kilitledi ve ETH'nin en yüksek %60'lık yükselişini tetikledi.

SOL için, bazı cüzdanlar toplamda yaklaşık 55,800,000 SOL tutarak toplam dolaşımın %13'ünü elinde bulunduruyor. Bu durum, ETH'nin bir zamanlar yaşadığına benziyor. Ancak, bu SOL'ler yeniden dolaşıma girdiğinde, güçlü performansı etkilenebilir; bu da ETH'nin Şanghay yükseltmesinden sonra fonların çekilebilir olduğu durumla benzerlik gösteriyor.

Genel olarak, SOL'un güçlü performansının arkasında karmaşık piyasa dinamikleri ve yatırımcı psikolojisi faktörleri vardır. Yatırımcılar kısa vadeli hareketlerine odaklanırken, aynı zamanda uzun vadeli ekosistem gelişimine ve piyasa yapı değişikliklerine de dikkat etmelidir.