Gençlerin bilgeliği ve enerjisi, ulusun refahının temelidir. Bu görüş, bir asır önce bilge kişiler tarafından zaten öngörülmüştür. Onlar, genç neslin düşünce tarzının, davranış kurallarının ve değer yargılarının, ulusun geleceğini şekillendireceğini düşünmüşlerdir.
Ancak, günümüzün hızla gelişen toplumunda, ruhsal büyümeyi göz ardı ediyor gibiyiz. Ekonomik büyüme insanlara sayısız fırsat sunarken, birçok kişi para kazanmayı tek hedef olarak görüyor. İnsanlar, zenginliği sınıfları ayırmak için kullanma alışkanlığı edinmişken, ruhsal değerlerin önemi göz ardı ediliyor. Ruhsal zenginlik arayışı, çağdışı bir davranış haline geliyor.
Bu fenomen, yeni teknolojiler alanında özellikle belirgindir. Bu hızla değişen ortamda, insanlar hemen hemen düşünmeye zaman bulamıyor, sadece hızlı bir şekilde zengin olmanın yollarına odaklanıyorlar. Birçok kişi, zenginlik peşinde koşmak için istikrarlı işlerini bırakıp yüksek riskli spekülatif faaliyetlere yöneliyor. Bu eğilim, gençlerin değer yargılarının şekillenmesi üzerinde derin bir etki yaratmıştır.
Bazı sektör liderlerinin övdüğü kâr elde etme metodolojisi, bu durumu daha da kötüleştirmiştir. Onlar, bilgi asimetrisini kullanarak nasıl kazanç elde edileceğini öğretirken, takipçiler genellikle gerçekleri ayırt etmekte zorlanmaktadır. Topluluk ve cemaat kavramları çarpıtılarak, yeni yatırımcıları çekme aracı haline gelmiştir.
Kişisel marka oluşturmanın gerçekten de bazı avantajları vardır, ancak bu bir kesim aracı haline gelmemelidir. Grup kararları genellikle azınlık sesler tarafından şekillendirilir ve bu bazı çevrelerde özellikle belirgindir. Bu nedenle, kör bir şekilde akıntıya kapılmamamız ve bağımsız düşünmeyi öğrenmemiz gerekir.
Kendimizi sorgulamalıyız: Davranışlarımız toplum ve sektöre somut bir değer ve ilerleme getirdi mi? Gençleri değer yaratmaya yönlendirmeliyiz, sadece para kazanmayı tek kriter olarak almamalıyız. Yeni projelerle karşılaştığımızda, öncelikle sormamız gereken soru şudur: Bu proje ne tür somut bir değer getirebilir? Sadece spekülasyona ve abartmaya odaklanmamalıyız.
Gelişimimiz oldukça hızlı oldu, şimdi yapmamız gereken adımlarımızı yavaşlatmak, teknik zorlukların üstesinden gelmeye odaklanmak ve gerçekten değerli bir ekosistem oluşturmak. Blok zinciri teknolojisinin gerçek ekonomi için güçlendirilmesini sağlamalıyız, kaynakları tüketmek yerine. Daha da önemlisi, genç neslin doğru değerleri benimsemesine yardımcı olmalıyız, bu da sektörün ve ülkenin uzun vadeli gelişiminin temeli.
Herkesin kendi güçlü yönleri ve uygun alanları vardır. Öğretim, marka oluşturma, topluluk yönetimi, yatırım veya içerik yaratımı olsun, kendi konumunu doğru bir şekilde belirlemek, sağlam bir şekilde çalışmak gerekir ki sonuç alınabilsin.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
18 Likes
Reward
18
8
Share
Comment
0/400
AirdropCollector
· 08-01 04:56
Para kazanmanın nesi yanlış!
View OriginalReply0
DiamondHands
· 07-29 21:05
Para her zaman iyidir
View OriginalReply0
SerumSquirrel
· 07-29 07:52
Mantığın neresi kokulu yemek?
View OriginalReply0
CryptoMom
· 07-29 07:51
Kimse para için çalışmamıştır ki.
View OriginalReply0
ShibaSunglasses
· 07-29 07:48
Saçmalık yapma, parası olanın ruhsal gelişimi olur.
View OriginalReply0
StakeHouseDirector
· 07-29 07:42
Doğru söylüyor, yani parayı söyleyemiyor.
View OriginalReply0
ILCollector
· 07-29 07:39
Bir bakışta enayiler olduğunu anlıyor, hâlâ kripto dünyası usta numarası yapıyor.
Değerlerin Yeniden Düşünülmesi: Blok Zinciri sektörünün gelişimi, özüne dönüş gerektiriyor.
Gençlerin bilgeliği ve enerjisi, ulusun refahının temelidir. Bu görüş, bir asır önce bilge kişiler tarafından zaten öngörülmüştür. Onlar, genç neslin düşünce tarzının, davranış kurallarının ve değer yargılarının, ulusun geleceğini şekillendireceğini düşünmüşlerdir.
Ancak, günümüzün hızla gelişen toplumunda, ruhsal büyümeyi göz ardı ediyor gibiyiz. Ekonomik büyüme insanlara sayısız fırsat sunarken, birçok kişi para kazanmayı tek hedef olarak görüyor. İnsanlar, zenginliği sınıfları ayırmak için kullanma alışkanlığı edinmişken, ruhsal değerlerin önemi göz ardı ediliyor. Ruhsal zenginlik arayışı, çağdışı bir davranış haline geliyor.
Bu fenomen, yeni teknolojiler alanında özellikle belirgindir. Bu hızla değişen ortamda, insanlar hemen hemen düşünmeye zaman bulamıyor, sadece hızlı bir şekilde zengin olmanın yollarına odaklanıyorlar. Birçok kişi, zenginlik peşinde koşmak için istikrarlı işlerini bırakıp yüksek riskli spekülatif faaliyetlere yöneliyor. Bu eğilim, gençlerin değer yargılarının şekillenmesi üzerinde derin bir etki yaratmıştır.
Bazı sektör liderlerinin övdüğü kâr elde etme metodolojisi, bu durumu daha da kötüleştirmiştir. Onlar, bilgi asimetrisini kullanarak nasıl kazanç elde edileceğini öğretirken, takipçiler genellikle gerçekleri ayırt etmekte zorlanmaktadır. Topluluk ve cemaat kavramları çarpıtılarak, yeni yatırımcıları çekme aracı haline gelmiştir.
Kişisel marka oluşturmanın gerçekten de bazı avantajları vardır, ancak bu bir kesim aracı haline gelmemelidir. Grup kararları genellikle azınlık sesler tarafından şekillendirilir ve bu bazı çevrelerde özellikle belirgindir. Bu nedenle, kör bir şekilde akıntıya kapılmamamız ve bağımsız düşünmeyi öğrenmemiz gerekir.
Kendimizi sorgulamalıyız: Davranışlarımız toplum ve sektöre somut bir değer ve ilerleme getirdi mi? Gençleri değer yaratmaya yönlendirmeliyiz, sadece para kazanmayı tek kriter olarak almamalıyız. Yeni projelerle karşılaştığımızda, öncelikle sormamız gereken soru şudur: Bu proje ne tür somut bir değer getirebilir? Sadece spekülasyona ve abartmaya odaklanmamalıyız.
Gelişimimiz oldukça hızlı oldu, şimdi yapmamız gereken adımlarımızı yavaşlatmak, teknik zorlukların üstesinden gelmeye odaklanmak ve gerçekten değerli bir ekosistem oluşturmak. Blok zinciri teknolojisinin gerçek ekonomi için güçlendirilmesini sağlamalıyız, kaynakları tüketmek yerine. Daha da önemlisi, genç neslin doğru değerleri benimsemesine yardımcı olmalıyız, bu da sektörün ve ülkenin uzun vadeli gelişiminin temeli.
Herkesin kendi güçlü yönleri ve uygun alanları vardır. Öğretim, marka oluşturma, topluluk yönetimi, yatırım veya içerik yaratımı olsun, kendi konumunu doğru bir şekilde belirlemek, sağlam bir şekilde çalışmak gerekir ki sonuç alınabilsin.